• Kendine Yabancılaşmanın Bahanesi Gerçekten "Din" mi Bu Topraklarda

• "ÇARE!" DEYU BİR LAF-U GÜZAF DOLANIP DURUR AH O DİLLERDE!

• Eğitim Üzerine Biraz Düş-ün-ce

• Hayattan Öğrendiklerimde:

KENDİNE YABANCILAŞMANIN
BAHANESİ GERÇEKTEN "DİN" Mİ BU TOPRAKLARDA...

1-Absürt anlamlar yükleniyor o başka! Ama "ilerleme!"yi şahit olunan tüm bozgunculuğuna ve yetersizliğine rağmen, illa da "batıcılık"ta arayıp, kendi değerlerine, kültür ve medeniyetine, cografyasına ve insanına "kıymetsiz şeyler!" ufuksuzluğundan bakan aydınlarımız(!) var hâlâ bizim. 
(Bedri Rahmi'nin türkü üzerine şiirini ivedilikle okumalarını tavsiye ediyorum bu dostların.Türkülerimiz bile dünyaya yeter bizim!)

2- Bryan S.Truner, oryantalizmi tarif ederken:
"Batının tanımladığı ve kontrol ettiği kavramlar, tablolar ve kategoriler içinde anlamlandırılabilecek garip, erotik, farklı ama anlaşılabilir bir söylem!" der.

Edward Said ise:
"Bütün Egemen kültürler kendilerine uygun bir hakimiyet söylemi yaratırlar ve bu söylem içerisinde kendilerinden başka kültürleri istedikleri gibi yansıtırlar. Bu çarpık yansıtma gerçekte bir kültürün diğer bir kültüre egemen olma yollarından biridir!" der… 

Birileri "din"e hâlâ bu zamanlarda bile "artık mümkün olmayan bir şey!" miş gibi bakarken neredeyse tüm hukukçuların kabul ettiği bir başka gerçek vardır ki o da tarih boyunca hukuk denilen disiplinin "dini anlayış ve öğretiler"den beslenmiş olmasıdır. Örflerin de kaynağında din vardır!" (Dünyada mevcut hukuk sistemi ise "güç odaklı" olduğundan ancak "güçlünün hukuk sistemi" olarak isimlendirilebilir…
(Bu ikinci madde Hüseyin Acarlar  üstadın "TAUN"undan alıntı ve yorumlamadır...)

Bu sebeple her fırsatta, tarihten, bilgiden, hikmetten, hatta şimdinin dünyasında bile olan bitenin bilgisinden mahrum, ukalaca bir dille, özellikle islam'a( müslümana değil) dair olumsuz cümle kurup cehaletle haddini aşanlara çok da medenice:

3- "DAHA NE DESİN TANRI?

Yeryüzü adaletsizliklerinin sorumlusu "tanrı" değil.
Kitleleri şu bir kaçını aktaracağımız canavar cümlelere inandıran sahte peygamberlerdir(!):

"İnsan insanın kurdudur!" 

 "Büyük balık Küçük balığı yutar"

"Hayvanlar acı çekmezler!"

"Acıyı hissetmek kültür seviyesiyle orantılıdır!"

"İnsanlar, hayvandan evrimleşerek insan oldular. Hala hayvanlarla akrabalığı yakın olanlar var!"
(Sosyal darwinizm adı altında asya, afrika, amerika ve islam cografyalarında yapılan tüm gayrı insani ve gayrı ahlaki zulüm, talan, sömürü ve köleleştirmenin pisliğine dair batılı cahil adamı ikna etmek için kullanılan "bilimsel bir fetva!" olduğu söylenir bu sonuncusunun. Bu yüzden Darwin için "ağzından çıkanı kulağı duymayan bir ahmak!" yakıstırması yapar Alev Alatlı bile.)

4- Bizim bildiğimiz "tanrı!" merhameti emreder. Paylaşım ve yardımlaşmayı, empatinin de ötesinde kendinden vazgeçmeyi (İsâr'ı) idealleştirir insan gözünde tanrı..

Hayret ki hayret!
Tanrının merhametiyle alay edenler, onun insanı olgunlaştırıcı buyruklarına sırt çevirenler, yine de ona fatura kesmekteler dünyada olan biten tüm huzursuzluklardan ötürü!

Paylaşın,
Çalmayın,
Çalışın,
Sevin,
Sayın,
Kötülüğe engel olun,
Mazlumlara destek olun,
Alınterine saygılı olun da hakkini hemen verin,
Bozgunculuk çıkarmayın,
Kötülükte yardımlaşmayın,
İyilikte yardimlasın,
Zalimler karşısında kenetlenin...
İyilikleri de kötülükleri de küçümsemeyin,
Umutsuz olmayın,
Haksızlık yapmayın,
Harama bakmayın,
Harama el uzatmayın,
Kalbinizi temiz tutun,
Seytan gibilerden uzak durun,
Besmeleyle kuşanın da merhamet yayın, "bencilce" kendi adınıza değil, Rahman adına hareket edin, egoist, sadist, hileci, içtenpazarlıklı, gösterişci, cimri  olmayın...
 

...
 

Daha ne desin Tanrı?"
demek insanî kardeşliğin gereği…
 

------
 

Not 1- Yazıda hitap, daha çok özellikle ateist-deist-aydınlara(!) yönelik olduğu için "Tanrı" dedim. Kızmayın!
Hem Yunus dahi "Çalap" der ilahilerinde bile. Bazen "Xuda" deriz bizler de eskiden "Tengri" dedikleri gibi. Yine de çogaltmayalım "tanrı"yı.
"Allah tanrıların belasını versin yani…" Şahit olun!

Not 2- Ateist ve deistleri suçlamaktan vazgeçmeli "islamı, islama göre yaşamak" hususunda "niyet"lerini güçlendirmeli biz müslümanlar. 
Sorun, başkalarının inançsızlığından çok biz müslümanların malesef ki "islamı islama göre" yaşayıp yaşamama kararsızlığımızda ve "dindarlık temsiliyeti"nde zayıf kalmalarımızda. 
Allah azim ve gayretimizi artırsın bu hususlarda da! Selâm yağdırsın üstümüze...